BERK YILDIRIM | BOLD ANALİZ
Sürgündeki organize suç örgütü lideri Sedat Peker, eski Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu ve kız kardeşi AKP milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu’nun kurduğu rüşvet çarkını deşifre etti, ortalık karıştı. Zehra Hanım cinnet geçirdi, eline bıçağı aldı ‘Lânet olsun sizin paranıza’ diye bağırdı, yine rüşvet çarkında yer aldığı belirtilen, boşanma arifesindeki kocası Ünsal Ban ise gözaltına alındı. İddiaya göre Taşkesenlioğlu kardeşler borsadaki şirketlerin ‘bedelli sermaye artışı’ taleplerini, milyonlarca dolar rüşvet karşılığında hallediyor. Kafadar kardeşler ceplerini doldururken, borsada küçük yatırımcının parası eriyor. Tüm yatırımlarını kaybedip hayatına son verenler bile oluyor. Mesela Peker’in iddiasına göre, Ali Fuat Taşkesenlioğlu görevinden ayrılmadan önce Avod firmasının sahibinden 4 milyon 250 bin dolar rüşvet aldı ve şirketin yüzde 200 bedelli sermaye artışına onay verdi. Yine Marka Yatırım Holding’in sahibi Mine Tozlu Sineren’den de aynı iş için para talep edildi. Sineren, “Zehra Taşkesenlioğlu vasıtasıyla rüşvet teklifinde bulunulduğunu CİMER’e ilettim” dedi. İşte bedelli sermaye artışının ayrıntıları ve borsadaki vurgunun perde arkası…
BEDELLİ SERMAYE ARTIRIMI ADI ALTINDA SOYGUN YAPILIYOR
Bedelli sermaye artırımı; teknik olarak bir şirketin esas sermayesine karşılık olan hisse senetlerinin bedelleri ödendikten sonra genel kurul kararı ile yeni hisse senedi çıkarılarak şirket sermayesinin artırılması anlamına geliyor. Yani en basit haliyle, şirketin hisse senedine sahip olan yatırımcıdan para toplaması demek. Büyük, kurumsal şirketler bedelli sermaye artırımından gelen parayı yatırım amaçlı kullanırken, kimi kötü niyetli patronlar küçük yatırımcının parasını alır, şirkete de kuruş yatırım yapmaz. Şirketin hisseleri düştükçe düşer ve vatandaş tüm birikimini kaybeder. Bu yüzden de Türkiye’de borsa ‘kumar’ olarak görülür. Bedelli sermaye artırımında önce, patronla işbirliği içerisinde hareket eden ‘gazeteci’ler ve sosyal medya hesapları aracılığıyla şirket yatırımcıya pazarlanır. Firmanın ne kadar büyük bir potansiyelinin olduğuna dair türlü hikâyeler anlatılır. Hatta kimi zaman patron operasyon öncesi, borsada kendi şirketinin paylarını satın alır. Hisse fiyatları yükselir ve küçük yatırımcıda ‘Patron, hissesine sahip çıkıyor’ algısı oluşturulur. Bu süreçte küçük yatırımcı da zengin olma hayalleriyle, elinde avucunda biriktirdiğini şirketin hisselerine yatırır.
BORSADAKİ VURGUNUN PERDE ARKASI
Ardından eski SPK Başkanı Taşkesenlioğlu ve AKP milletvekili olan kız kardeşine milyonlarca dolar rüşvet verilir. SPK’dan bedelli sermaye artırımı onayı alınır. Küçük yatırımcıya ‘Pamuk eller cebe’ denilir. Piyasada şirket aleyhine hava oluşur, hisse fiyatları çakılmaya başlar. Yatırımcı ya bedelli sermaye artırımına katılacak, yani elindeki hisse oranında şirkete para ödeyerek yeni hisse satın alacak ya da sermaye artırımıyla birlikte hisse sayısı arttığı için şirketteki ortaklığı azalacaktır. Parası olmayan sermaye artırımına katılamaz, hisse fiyatının düşüşünü çaresizce izler. Biraz daha para bulup yeni hisseler satın alanlar ise umut etmeye devam eder. Fakat bu kez patron hisse fiyatını baskılar, elindekileri farklı yollarla satar, hissenin yükselmesine izin vermez. Küçük yatırımcı ‘illallah’ dediğinde, hisseyi yok pahasına elinden çıkarmak zorunda kaldığında, patron yeniden devreye girer ve hisseleri bedavaya yakın bir fiyattan toplar. Bu kısır döngü devam edip gider.
AKP’DE PANİK
Sedat Peker, bu rüşvet çarkının içinde Cumhurbaşkanı Danışmanı Serkan Taranoğlu’nun da olduğunu iddia etti. Hatta kendisi de evli olan Taranoğlu’nun, başka evli bir kadınla yaşadığı cinsel ilişkinin kasete alındığını, Taranoğlu’nun da bu pisliği örtmek için Mine Tozlu Sineren ve eşinden acilen 200 bin lira istediğini açıkladı. Peker, işi burada da bırakmadı, Ali Taşkesenlioğlu ve AKPli milletvekili kardeşinin kurduğu rüşvet çarkının arkasında Tayyip Erdoğan’ın damadının abisi olduğunu öne sürerek, ‘aile’ye bir adım daha yaklaştı: “Eski SPK başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nun arkasındaki güç, kardeşi Erzurum Milletvekili olan Zehra Taşkesenlioğlu değildir, onun arkasındaki güç eski Enerji Bakanımız Berat Albayrak’ın abisi Turkuaz Medyanın başındaki Serhat Albayrak’tır’.
Seçimlerden iki ay önce asıl ifşaatlarını yapacağını açıklayan Peker, yavaş yavaş Erdoğan’a yaklaşıyor. Erdoğan’ın fedaisi olarak bilinen ve ismi 12 Eylül’den önceki bombalama olayları, Susurluk çetesi ve Abdi İpekçi cinayetinde geçen Hasan Yeşildağ’a da ışık tutan Peker, bu ismi yargılanmaktan kurtaran kişi olarak da bir başka Cumhurbaşkanı Danışmanı Fahri Kasırga’yı göstermişti.
PEKER SÖZÜNÜ TUTARSA SIRADA ERDOĞAN İFŞAATLARI VAR
Peker henüz Erdoğan’ın çevresindeki isimlerin kirli ilişkilerini deşifre ediyor. Eğer Erdoğan’la anlaşamazsa ve verdiği sözü tutarsa, Cumhurbaşkanıyla ilgili ifşaatlarına başlayacak. 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonu sırasında, Erdoğan ve oğlunun rüşvet paralarını polisten kaçırmak için yaptıkları meşhur ‘sıfırlama’ konuşmalarını bile dinleyip tepki vermeyen toplumun, Peker’in açıklamalarından ne kadar etkileneceği ise merak konusu. Fakat her halükârda Peker, AKP içerisinde büyük bir panik başlattı. Milletvekili ve bürokratlar her sabah ‘Acaba bugün sıra benim pisliklerime mi gelecek?’ korkusuyla uyanıyor. Bir suç örgütü lideri, başka bir suç örgütüne uykuyu zehir ediyor.