BOLD ANALİZ – Ukrayna-Rusya Savaşı tüm yıkıcılığı ile devam ediyor. İki taraftan onbinlerce insan hayatını kaybederken doğuda Ukrayna alt yapısı ve sivil yaşam alanları kullanılamaz hale geldi.
Rus ordusunun ilerleyişi sürerken savaş artık kendi rutinini de oluşturdu. Önce Rus ordusu bir şehri kuşatıyor, sonra siviller tahliye ediliyor, sonra Ukrayna ordusu direniyor, daha sonra Ukrayna askerleri tahliye ediliyor ve Rus ordusu ilerleme istikameti üzerinde bir sonraki şehirde aynı rutin tekrar yaşanıyor. Batıdan Ukrayna’ya ekonomik ve askeri yardımlar ise devam ediyor. Ukrayna’dan beklenen kendisiyle birlikte Avrupa’yı Rusya’nın yayılmacılığından koruması. Buna mukabil Ukrayna’ya Avrupa’dan bazı avantajlar sağlanabilir. Örneğin beklentileri karşılayamasa da AB, Ukrayna’nın üyelik sürecine yeşil ışık yakabilir.
NATO ZİRVESİ’NDE UKRAYNA GÖRÜŞÜLECEK
AB Liderler Zirvesinde Ukrayna’nın adaylığı da görüşülecek. Bu sabah Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile İtalya Başbakanı Mario Draghi tren yolculuğu ile Kiev’e bir ziyaret düzenledi. Macron, ziyaretin amacının sorulması üzerine “Avrupa’nın birliği konusunda bir mesaj iletmek” diyerek yanıt verdi. Bununla birlikte yakında NATO Liderler Zirvesi de düzenlenecek ve zirvede Ukrayna’ya yapılacak yeni askeri yardımlar konuşulacak. Zirvenin gündem başlıkları arasında İsveç ve Finlandiya’nın üyelik başvurularının değerlendirilmesi var. NATO içindeki çatlak ise Erdoğan’ın veto açıklaması.
ERDOĞAN’IN VETO RESTİ CİDDİYE ALINMIYOR
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözkonusu ülkelerin NATO üyelikleri ile ilgili veto restinin karşılık bulmadığı görülüyor. Erdoğan’ın hem İsveç ve Finlandiya’dan hem de NATO’dan talepleri karşılık bulmadı. Şimdilik NATO Genel Sekreteri Stoltenberg’in “Türkiye’nin endişelerini dikkate alıyoruz” ifadesinin ötesinde atılmış bir adım yok. İsveç ve Finlandiya’nın Türkiye’ye gönderdiği heyetlerden sonuç alınamadı. İki ülke de ne Erdoğan yönetiminin “terörist” olarak listelediği kişileri Türkiye’ye teslim ediyor ne de Suriye’nin kuzeyindeki Kürt gruplara olan desteklerini kesiyor. ABD Başkanı Biden, Erdoğan’ın veto kararı ile ilgili bir yorum yapmıyor, geçtiğimiz ay ABD Kongresi iki ülkenin adaylığının onaylanması sürecini başlattı. NATO Liderler Zirvesi Öncesi dün Lahey’de bazı Avrupa liderlerinin katıldığı mini bir zirve düzenlendi. Liderler iki ülkenin üyeliğini güçlü bir şekilde desteklediğini ifade ederken Hollanda Başbakanı Rutte, “Türkiye’nin itirazlarına rağmen, bu iki ülkenin askeri ittifaka katılabileceklerinden emin olduğunu” söyledi.
ERDOĞAN’IN TUTAZSIZLIĞI
Avrupalı liderler Erdoğan’ın restini bir pazarlık çabası olarak değerlendiriyor, makul talepler olarak görmüyorlar, belki de bazı (daha küçük) menfaatler ile Türkiye’yi ikna edebileceklerini düşünüyorlar. Aslında Erdoğan’ın özellikle terörizmle mücadele kapsamındaki beklentisinde makul olmayan yerler, tutarsızlıklar da var. Örneğin Erdoğan’ın bölgedeki belki de tek müttefiki Rusya hem PKK ile hem de Suriye’deki Kürt gruplar ile resmi temasını sürdürüyor. Moskova’daki PKK bürosunda Türkiye aleyhinde lobi yapılıyor. Erdoğan buna karşı müttefiki Rusya’ya herhangi bir “rest” çekmiyor. Bir başka tutarsızlık da Türkiye’nin Suriye’deki terörizmle mücadelesine yönelik bakışında. Bu tutarsızlık ABD ordusunun bu sabah düzenlediği bir operasyonla bir kez daha ortaya kondu.
ABD, TÜRKİYE’NİN KONTROLÜNDEKİ BÖLGEDE IŞİD LİDERİNİ YAKALADI
ABD öncülüğünde Uluslararası Koalisyon tarafından düzenlen operasyonla IŞİD’in Suriye’deki liderlerinden biri (aynı zamanda profesyonel bir bomba yapımcısı) yakalandı. Bu kişinin Erdoğan yönetiminin MİT vasıtasıyla yönettiği SMO (Suriye Milli Ordusu) topraklarında ikamet ederken yakalandığı öğrenildi. Geçtiğimiz şubat ayında da Ebu Bekir el Bağdadi’den sonra IŞİD’in lideri olan El Kureyşi aynı şekilde ve Türkiye sınırına çok yakın bir yerde (Atmeh kasabası) düzenlenen operasyonlar ölü ele geçirmişti. Örgütün üst düzey yetkililerin saldırılardan korunmak maksadıyla Türkiye’nin kontrolündeki bölgelerde yaşadığı ve zaman zaman sınırın Türkiye tarafına geçtiği biliniyor. Bu durum Erdoğan yönetiminin terörizmle mücadele söylemlerindeki tezatlığı göz önüne seriyor.