‘Dövize endeksli Türk lirası mevduatı’nın ayrıntılarını Hazine ve Maliye Bakanlığı açıkladı. Erdoğan’ın ekonomi teorilerini alt üst eden ‘yüksek faiz eşittir yüksek enflasyon’ tezindeki inadı yüzünden gelinen noktada faiz teşvik edilirken, bankaların ödeyeceği faiz de Hazine’nin dolayısıyla Türk halkının üzerine yüklendi.
BOLD ANALİZ – Türkiye, bugünlere kendini ‘ben ekonomistim’ diyerek tanımlayan ve ‘Ekonominin kitabını yazdım’ diyen AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bütün iktisat teorilerine aykırı ‘yüksek faiz eşittir yüksek enflasyon’ teziyle geldi.
Erdoğan, bu tez çerçevesinde hareket etmesi için 2016 yılından beri Merkez Bankası’nda 4 başkan ve alt yönetiminde birçok değişikliğe gitti. Son olarak Mart ayında faizi arttırdığı için Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ı bir gecede kovdu ve yerine Şahap Kavcıoğlu’nu göreve getirdi.
MB FAİZ İNDİRİMİ YAPARAK İNSANLARI DOLARA TEŞVİK ETTİ
Şahap Kavcıoğlu’nun göreve gelmesinin ardından Merkez Bankası, 3 kez faiz indirdi. Eylül ayında yüzde 19 olan Merkez Bankası’nın politika faizi 16 Aralık’ta yüzde 14’e düşürüldü.
Hızla yükselen dövizi frenlemek için TCMB, Aralık ayı içinde beş kez dövize müdahalede bulundu ve bu müdahalelerde Merkez Bankası toplamda 6 milyar dolardan fazla döviz sattı. Bankanın ekside olan rezervleri daha da düştü.
Merkez Bankası, Erdoğan’ın ısrarı sonucu faizi düşürmese ve piyasa şartları çerçevesinde hareket etse insanlar elindeki varlığın değerini korumak için bu oranda dövize hücum etmeyecek döviz de bu oranda yükselmeyecekti.
YENİ SİSTEMİN AYRINTILARI
Dün Erdoğan’ın duyurduğu ve bugün Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın ayrıntılarını açıkladığı sistemle hesaplar 3,6,9 ve 12 ay vadelerle açılabilecek. Vade sonunda kur değişiminin faiz oranı üzerinde kalması halinde oluşabilecek fark müşteri hesabına TL olarak yansıtılacak. Vadeden önce hesaptan para çekilmesi durumunda hesap vadesiz hesaba dönüşecek, faiz hakkı ortadan kalkacak.
Ürün, gerçek kişilerce TL vadeli hesaplar üzerinde işleyecek faiz ile hesap açılış ve vade tarihlerindeki kur değişim oranı kıyaslanacak, yüksek olan oran üzerinden hesap nemalandırılacak ve bu mevduat ürününe stopaj uygulanmayacak.
Kur farkı hesaplamaları için Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası her gün saat 11:00’de dolar döviz alış kuru yayınlayacak.
Vade sonunda kur değişiminin faiz oranı üzerinde kalması halinde oluşabilecek fark müşteri hesabına TL olarak yansıtılacak.
Vadeden önce hesaptan para çekilmesi durumunda hesap vadesiz hesaba dönüşecek, faiz hakkı ortadan kalkacak.
YENİ SİSTEMLE FAİZ TEŞVİK EDİLİYOR
Böylece Türk Lirası’nın değer kaybını engelleyemeyen hükumet getirdiği yeni sistemle birikimi olan herkesi faize teşvik etmiş oldu.
Erdoğan’ın dilinden düşürmediği ‘ayetlerle, naslarla’ çıkılan yolda, elindeki varlığın değersizleşmesini istemeyen halk bankalardaki mevduatlarını ya vadeli yani faizli hesaplara kaydırmak zorunda kalacak ya da birikimlerini korumak için yine dövize yönelecek.
Katılım bankasında da uygulanacağı belirtilen sistemin ve yapılacak ödemelerin ‘İslamı bankacılıkla’ nasıl telif edileceği ise muamma.
BANKALARIN ÖDEYECEĞİ FAİZİ DEVLET ÜSTLENDİ
Erdoğan’ın tüm iktisat teorilerine aykırı bu sisteminde ısrar edilmese ve Merkez Bankası, piyasa şartları çerçevesinde faizi belirlese dolar yükselmeyecek ve bankalar Merkez Bankası’nın belirlediği faiz odalarında mevduat sahiplerine faiz getirilerini kendi ödeyecekti.
Ancak şimdi mevduat sahiplerinin dövizle karşılaştırıldığında ortaya çıkan kaybını Hazine yani bankada mevduatı olsun ya da olmasın bütün Türk halkı ödeyecek.
https://boldmedya.com/2021/12/21/erdogan-bankalardaki-648-milyar-liranin-pesine-dustu/