Tek başına kaldığı karantina hücresinde, beyaz bir sandalye üzerinde can veren Mustafa Kabakçıoğlu bir yıl önce bugün hayatını kaybetti. Ölümünden sorumlu olanlar ise hala ortaya çıkarılmadı. Olayın üzeri kapatıldı.
SEVİNÇ ÖZARSLAN | BOLD ÖZEL
Gümüşhane E Tipi Cezaevinde dört yıl tutuklu kaldıktan sonra kapatıldığı karantina hücresinde ölü bulunan KHK’lı komiser yardımcısı Mustafa Kabakçıoğlu’nun (44) vefatının üzerinden 1 yıl geçti.
Bold Medya’nın yayınladığı ölüm anına ait fotoğrafları, son dilekçesi ve günlüklerden sonra ortaya çıkan olay Türkiye’de büyük tepki çekti. Ailesinin suç duyurusu üzerine başlatılan soruşturmaya ise takipsizlik karar verildi.
Olayı araştırmaları için Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün görevlendirdiği 2 müfettişin ise bugüne kadar ne yaptığı bilinmiyor. Herhangi bir rapor açıklanmadı. Cezaevi müdürü Heybetullah Gözcü olaydan 2 ay sonra başka bir şehre tayin edildi.
NEDEN TUTUKLANDI?
Giresun Emniyet Müdürlüğü’nde komiser yardımcısı olarak görev yapan Mustafa Kabakçıoğlu, Gülen Hareketi soruşturmaları kapsamında 26 Temmuz 2016’da tutuklandı. Bir gün sonra Gümüşhane E Tipi Cezaevine sevk edilen Kabakçıoğlu, 1 Eylül 2016’da çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edildi.
Kimse Yok mu Derneği’ne bağış yaptığı için, içeriği olmayan, kendisinin kullandığına dair bir delil de bulunmayan mesajlaşma programı Bylock kullandığı iddiasıyla ve evinde dini sohbetler yapıldığını söyleyen yakın arkadaşlarının ifadeleri üzerine 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Dosyası Yargıtay tarafından onaylanan Kabakçıoğlu yaşaydı Mart 2021’de tahliye olacaktı.
3 KEZ FENALAŞTI
Astım, yüksek tansiyon ve şeker hastası Mustafa Kabakçıoğlu 20 Ağustos 2020’de koğuşta fenalaşınca hastaneye kaldırıldı. Dönüşte koronavirüs tedbirleri kapsamında karantina hücresi yapılan D2 koğuşuna konuldu. 24 ve 27 Temmuz’da olmak üzere iki kez daha fenalaştı. Bu kez cezaevine çağrılan 112 ambulasında tedavisi yapıldıktan sonra hücresine geri gönderildi.
9 gün burada tek başına yaşayan Kabakçıoğlu 29 Ağustos 2020’de hayatını kaybetti. Saat 05.45’te koğuşun kapısını açan gardiyanlar, onu beyaz renkli plastik bir sandalyenin üzerinde ölü buldular.
Sabaha kadar öksüre öksüre can verdiği iddia edilen Kabakçıoğlu’nun, Karadeniz Teknik Üniversitesi Klinik Laboratuvarı’nda yapılan koronavirüs testi negatif çıktı. Trabzon Adli Tıp’ın 19 Ekim 2020 tarihli otopsi raporunda ise ölüm nedeni, akciğer enfeksiyonundan gelişen solunum yetmezliği olarak açıklandı.
SON DİLEKÇESİ
Mustafa Kabakçıoğlu, ölümünden iki gün önce cezaevi doktoruna yazdığı son dilekçesinde aslında ölümünü adeta haber vermişti:
“Vermiş olduğunuz ilaçları düzenli olarak kullanmaktayım. Ancak ilaçların yan etki yaptığını düşünüyorum. Özellikle sol ağzım, sol bacağımda aşırı ŞİŞME oldu. Yürüyüş ve konuşma sıkıntısı yaşıyorum. Bu dilekçeyi yazarken kolumda uyuşukluk yaşıyorum. Bel altı hareket özgürlüğümü sağlayamıyorum. Hiçbir işlemimi yapamıyorum. Saygılarımla arz ederim.”
https://twitter.com/BOLDmedya/status/1316293684716068865?s=20
SAVCILIK APAR TOPAR AÇIKLAMA YAPTI
Fotoğrafların yayınlanmasından sonra açıklama yapan Gümüşhane Cumhuriyet Başsavcılığı, Kabakçıoğlu’nun iki kez hastaneye sevk edildiğini ancak kendisinin gitmek istemediğini iddia etti.
Savcılık açıklamasında, hastaneye gitmek istemediği için cezaevine çağrılan 112 ambulansında Kabakçıoğlu’na oksijen verildiğini, cezaevi doktoru tarafından yazılan ilaçları alarak karantina hücresine döndüğünü ve burada takibinin yapıldığını söyledi. Kabakçıoğlu’nun kendi isteğiyle hastaneye gitmek istemediğine dair el yazısıyla yazılmış bir dilekçesi bulunduğunu da belirtti.
Hastaneye gidiş gelişlerde, muayene sırasında insanlık dışı muamelelere maruz kalan ve karantina süresi uzayan mahpusların, hastaneye gitmek istemediği ve kendi rızaları olmasa da sözkonusu dilekçelerin zorla imzalatıldığı biliniyor.
Olayın üzerini kapatmak için iktidar yanlısı Takvim gazetesi tarafından yayınlanan bu dilekçe, Kabakçıoğlu ailesi tarafından cezaevi yönetiminden 1,5 ay önce istenmesine rağmen verilmemişti.
DAHA ÖNCE DE HAK İHLALİNE UĞRADIĞI GÜNLÜKLERİNDE ORTAYA ÇIKTI
Mustafa Kabakçıoğlu’nun daha önce de hak ihlaline uğradığı 2017 yılından itibaren tutmaya başladığı günlüklerinde de ortaya çıktı. Hapse girdiğinde astım ve yüksek tansiyon hastası olan Kabakçıoğlu, 4 Mart 2017’de şeker hastası oldu.
Hastalığı teşhis edilemeden önce iki kez koğuşta düşüp bayıldı. Kafasını beton zemine vurduğu için şuurunu kaybetti. Kabakçıoğlu, cezaevine çağrılan 112 ekipleri ile görevli jandarmalar arasında ‘hastaneye götürelim mi götürmeyelim mi’ tartışmasına şuuru yarı açık, yarı kapalı haldeyken tanık olduğunu günlüklerinde anlatıyor.
Gümüşhane Devlet Hastanesine götürüldüğünde ise arabadan inemiyor, askerlere başının döndüğünü ve kendilerini göremediğini söylüyor. “Hiç olmazsa bir tekerlekli sandalye” diye adeta görevlilere yalvaran Kabakçıoğlu azarlanıyor. Hatta kendisini sandalyeye kelepçelemelerini istemek zorunda kalıyor. Bu durumda olmasına rağmen acil servise sedyeyle ya da tekerlekli sandalyeyle değil, yürütülerek götürülüyor.
KADER ARKADAŞININ TANIKLIĞI
Kabakçıoğlu’nun ölümünden sonra Bold Medya’ya ulaşan eski bir mahpusun verdiği bilgiye göre Gümüşhane E Tipi Cezaevinin koşullarının insan hayatını tehlikeye attığı ve Anayasa’da koruma altına alınan yaşam hakkını ihlal edildiği de ortaya çıktı.
Kabakçıoğlu ile aynı cezaevinde 3,5 yıl tutulan ve adının açıklanmasını istemeyen mahpus, yaklaşık 700 tutuklunun bulunduğu Gümüşhane E Tipi Cezaevinin bacalarında filtre olmadığı için tutukluların sağlığının bozulduğu belirtti. Kabakçıoğlu’nun can verdiği karantina hücresinin filtresiz bacaların bulunduğu bölgede olduğunu ve avlunun simsiyah kurumla kaplandığı söyledi. Eski mahpus, ayrıca cezaevinde uyuşturucu ticareti yapıldığını da öne sürdü.
MECLİS GÜNDEMİNE TAŞINDI
Cezaevinde plastik sandalyede ölüm, TBMM’nin gündemine de taşındı. HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Saadet Partisi Milletvekili Abdulkadir Karaduman ve CHP Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün cevaplaması için soru önergeleri verdi. Kabakçıoğlu’nun ölümünden sorumlu olanların araştırılmasını ve sorumluların cezalandırılmasını istedi.
Kamu vicdanını yaralayan fotoğrafların yayınlanmasından sonra her kesimden sosyal medya kullanıcısı Kabakçıoğlu’nun cezaevinde ölüme terk edilmesine tepki gösterdi. Sokak röportajlarına konu oldu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, olayı aydınlatmak yerine Kabakçıoğlu ile ilgili paylaşım yapan sosyal medya kullanıcılarına soruşturma açtı.
Kabakçıoğlu’nun vefatı tüm dünyada da yankı buldu. Avrupa ve Amerika’nın bazı şehirlerinde ‘Beyaz Sandalye’ protestoları düzenlendi, basın açıklamaları yapıldı.
KARDEŞİNİN VEDA YAZISI
Mustafa Kabakçıoğlu’nun kardeşi Harun Kabakçıoğlu, 29 Şubat 1976’da dünyaya gelen abisinin 45. doğum gününde kaleme aldığı yazıda, abisinin bile bile ölüme gönderildiğini, yetkililerin yaptığı açıklamaların hiçbirini inandırıcı bulmadıklarını ve bu işin peşini bırakmayacaklarını söyledi.
İki çocuk sahibi Mustafa Kabakçıoğlu’nun cenazesi, Samsun Toybelen’deki köy mezarlığına defnedildi.
Hüseyin Yüce: 1431 gündür içerideyim, 80 gündür hukuk dışı bırakılmıyorum, 17 dilekçe verdim