Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, okul öncesi ve birinci sınıfların yüz yüze eğitime başlamasına günler kala önemli bir uyarı yaptı: “Okullar salgın konusunda yüksek riskli yerler. Adeta fidelik işlevi görebilir.”
BOLD – Milli Eğitim Bakanlığı 21 Eylül itibarıyla koronavirüs tehdidi altında okul öncesi ve birinci sınıfları kapsayan yüz yüze eğitime başlıyor. Ancak okulların güvenli olup olmadığı endişesi hâlâ devam ediyor. Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü’ye göre eğitim kurumları ‘yüksek risk’ taşıyor.
HERKESİN GÖNÜL RAHATLIĞIYLA UZLAŞTIĞI BİR KARAR YOK
Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi’ye konuşan Prof. Dr. Özlü, şunları dile getirdi: “Üniversiteler dahil edilince 26 milyon öğrenci ve 4 milyon da eğitimci, okul çalışanı ile neredeyse 30 milyona yakın kişi, haftanın beş günü altı-sekiz saat, sekiz-dokuz ay kapalı alanlarda bir araya geliyor. Bu ölçüde bir karşılaşma, virüsün bulaşması açısından göze alınabilecek bir risk değil. Ne var ki ‘Okullar bu yıl açılmasın’ demek, 26 milyon öğrencinin hayatından birer yılı çalmak anlamına geliyor. Bu konuda herkesin gönül rahatlığıyla üzerinde uzlaştığı bir karar yok. Riskleri azaltacak önlemlerle eğitime kısmen de olsa başlayabilmek üzere planlamalar yapılıyor.”
ÖĞRENCİLERLE ÖNCE TOPLUMDAN OKULA SONRA OKULDAN TOPLUMA
‘Düğünler yapılırken, AVM’ler açıkken okullar niye kapalı?’ eleştirilerine de değinerek “Kulağa haklı gibi gelse de doğru kıyaslama değil. Okullardaki risk, kıyaslanan durumlardan çok daha yüksek. Öğrenciler virüsü toplumdan alıp okula getirebilir. Okulda yayılan virüs, öğrencilerle okuldan topluma geri taşınır. Yani okullar virüs için adeta bir fidelik işlevi görebilir. Bu nedenle çok dikkatli olunması gerekiyor” dedi.