Saadet Partisini Libya konusunda Sisi ile aynı cephede olmakla suçlayan Yeni Şafak Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül’e Milli Gazete sert tepki gösterdi. Gazete, “Seçimler bitti ya; troll yazarların safsataları, yalanları tatil yüzü görür sanmıştık, yanılmışız” dedi.
BOLD – Milli Gazete’de çıkan yazıda, Karagül için “Eskiden hakkaniyetli yazılar yazardı, ne yedirdiler bilinmez, irtifa kaybediyor….Daha dün iki muadiliniz birden kapısına kilit vurdu, ibret almak gerekmez mi?” ifadeleri kullanıldı.
Yeni Şafak gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül, 31 Aralık tarihli yazısında Saadet Partisi’ni Mısır Devlet Başkanı Abdulfettah Sisi ile “aynı cephede” olmakla suçladı.
Karagül, söz konusu yazısında şu ifadeleri kullandı: “Libya’da ne işimiz var” diyenler aslında Türkiye’yi savunmasız bırakmaya dönük çok uluslu hesapların içerideki pazarlamasını yapıyorlar. CHP’nin vatanseverleri, İyi Partinin milliyetçileri, Saadet’in muhafazakârları, Türkiye duyarlılığınız nerede?”
Bu satırlara, Saadet Partisinin yayın organı Milli Gazete’den cevap geldi. “Seçimler bitti ya; tamam hiç değilse bir sonraki seçime kadar biraz nefes alır; troll-yazarların safsataları, yalanları, iftiraları tatil yüzü görür sanmıştık. Yanılmışız” ifadelerini kullanan gazete, şöyle yazdı:
NE YEDİRDİLER BİLİNMEZ İRTİFA KAYBEDİYOR
Bir ulusal gazetenin emanet edildiği isim… Eskiden yazı yazardı; hakkaniyetli yazılar, tahlil ve analizler… Yeri gelir gazetesinde iktidarı eleştirecek yüreğe sahipti. Ne yedirdiler, ne içirdiler, hangi karışımla kafasını karıştırdılar bilinmez; irtifa kaybediyor zat-ı alileri. Troll’lüğü epeyce sevmişe benziyor.
İBRET ALMAK GEREKMEZ Mİ?
İktidarın Libya ile deniz sınırı mutabakatına günlerdir destek veren Saadet Partisi’ne laf söyleme gayreti içerisine girmiş. Saadet’i hain bir ittifaka yazacak ya illa; zorlamış, zorlamış ve taaa Sisi’ye kadar götürmüş Saadet Partisini. Ayıp! Tamam sizden “vicdan” bekleyen yok. Tamam illa çamur atacaksınız anladık. Ama hiç değilse birazcık Saadet Partisinin ne dediğine, ne söylediğine de kulak verme zahmetine girseydiniz fena olmazdı.
Her şey bir tarafa, okuyucunuza ayıp ediyorsunuz. Daha dün iki muadiliniz birden kapısına kilit vurdu, ibret almak gerekmez mi?”