Ekonomist Atilla Yeşilada, Türkiye ekonomisinin 2019 yılında daralacağını belirterek, ulusal ve uluslararası finans kuruluşlarının da Türkiye ekonomisine yönelik beklentilerini sürekli olumsuz anlamda revize ettiklerini aktardı.
Yeşilada, paraanaliz.com’daki “Bu külüstür ekonomi 2019’da büyür mü?” başlıklı yazısında, 31 Mayıs’ta açıklanacak ilk çeyrek GSYİH istatistikleri hakkında anket yapan Reuters’ın söz konusu soruya karşılık “HAYIR” cevabı aldığını belirtti.
İlgili haber şu şekilde:
ANKET-GSYH’nin Q1’de %2.5, 2019’un tamamında %0.1 daralması bekleniyor; ekonomistler 2019 tahminlerinde aşağı yönlü risk görüyor – Reuters News
Nevzat Devranoglu, ANKARA, 23 Mayıs (Reuters) – Gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYH) bu yılın ilk çeyreğinde TL’deki sert değer kaybı, finansal koşullardaki sıkılaşma ve iç talepteki yavaşlamanın da etkisiyle %2.5 daralması, 2019’un tamamını da sınırlı da olsa daralma ile tamamlaması bekleniyor.
Reuters’ın 19 kurumun katılımı ile yaptığı ankete göre birinci çeyrek GSYH tahminleri %1.7 ile %4.3 daralma bandında yer alıyor. Yılın tamamında %0.1 daralma beklenirken, tahmin aralığı %2.6 daralma ile %2.3 büyüme bandında yer alıyor.
Yeşilada’nın yazısı şöyle devam ediyor:
Türkiye ekonomisi, 2017’de iç talep ağırlıklı %7.4 büyümüştü. Bu dönemde aşırı ısınma tartışılırken ekonomi 2018’in ilk çeyreğine %7.2 seviyesinde yüksek bir büyüme ile başladı. İkinci çeyrekte büyüme %5.3’e, üçüncü çeyrekte %1.6’ya yavaşladıktan sonra son çeyrekte ise %3 daralma yaşandı.
Borumcekci Consulting’ten Haluk Bürümcekci, “Büyümeye yönelik öncü göstergelerden en önemlisi sanayi üretimi. 2018 son çeyrekte sanayi üretimi arındırılmamış bazda %7.3 daralmıştı. 2019 ilk çeyrekte ise daralma %5.7 oldu. Yani sanayi üretimindeki daralma yavaşlamış durumda. Öncü veriler 2018 son çeyrekteki %3 daralmanın biraz hız keseceğini gösteriyor. Dolayısıyla ilk çeyrekte daralmanın biraz yavaşlayarak %2.6 olmasını bekliyoruz” dedi ve ekledi:
“Bir önceki çeyreğe göre değişim ise büyümenin önümüzdeki dönem seyri açısından önemli. İlk çeyrek itibarıyla önceki çeyreğe göre pozitif bir büyüme bekliyoruz. Bu dipten dönüş işaretleri taşıyor olması açısından önemli.
Üretim tarafına bakıldığında iç talep ve yatırımlarda genel GSYH daralmasından daha sert bir daralma bekliyoruz. Dış talep tarafında ihracattaki artışa karşın ithalatta sert daralma görüldüğü için net ihracatın büyümeye ilk çeyrek itibarıyla ciddi bir katkı yapacağını anlıyoruz.”
“İLK ÇEYREĞE İLİŞKİN VERİLER, EKONOMİNİN RESESYONA GİRDİĞİNİ TEYİT EDECEK”
Ekonominin resesyona girdiği ilk çeyrekteki daralma ile teyit edilmiş olacak.
Ekonomik büyüme 2018 ikinci çeyreğinden bu yana ivme kaybediyor. Finansal koşullardaki sıkılaşma, TL’deki değer kaybı, TCMB’nin sıkılaştırma adımları ve iç tüketimde yavaşlamanın etkisiyle başlayan daralma trendinin ne kadar süreceği ise soru işareti.
“TÜRKİYE EKONOMİSİNE İLİŞKİN BEKLENTİLER SÜREKLİ KÖTÜLEŞİYOR”
Reuters’ın geçen yıl Ekim ayından bu yana yaptığı ankette 2019 için GSYH büyüme beklentisi %1.1 olarak gerçekleşti. Ancak bu tarihten sonra yapılan anketlerde 2019 yılı büyüme beklentileri düzenli olarak aşağı revize edildikten sonra beklentiler daralmaya döndü.
Ekonomistler son dönemde seçim tekrarı başta olmak üzere reformların ertelenebileceği endişesi ve finansal piyasalarda artan satış baskısının ekonomiye yaratacağı endişelere ve 2019 yılı GSYH tahminlerine yönelik aşağı yönlü risklerin kuvvetlendiğine dikkat çekiyor.
Bürümcekçi geçen yıl ilk iki çeyrekte büyümenin güçlü olmasının aleyhte baz etkisi yarattığına vurgu yaparak, “Sonrasındaki görünüm ise finansal koşulların ne ölçüde gevşeyeceği ve toparlanma eğilimine giren bankacılık kredi hacminin ne kadar yükseleceğine bağlı olacaktır.
Son dönemde yerel seçim sonuçlarına ilişkin belirsizliğin uzaması ile finansal koşulların yeniden sıkılaşma eğilimine girmesi ve kredi hacmindeki artış ivmesinin son haftalarda yavaşlaması gözlenmeye başlanan toparlanmayı sekteye uğratabilir” dedi ve ekledi:
“Nitekim Türkiye PMI endeksinin nisan ayındaki ve tüketici güven endeksinin mayıs ayındaki sert gerilemesi bu yönde bir sinyal olarak okunmuştur. Ayrıca, küresel büyümedeki yavaşlamanın dış talebi olumsuz etkilemeye başlaması yeni bir aşağı yönlü risk olarak izlenmektedir. Buna karşılık, geçici vergi indirimlerinin uzatılması, diğer teşvik ve tedbirlerin devreye alınması, bütçeden yapılan faiz dışı harcamaların belirgin artması ve sisteme verilen likiditenin artması destekleyici görünmektedir.
Bu doğrultuda 2019 yılı büyümesi için %1 olan tahminimizi %0.2 ile daralma olarak aşağı çektik, ancak revizyon sonrasında da bu tahmin üzerinde risklerin aşağı yönde devam ettiğini düşünmekteyiz.”
Türkiye’nin başlıca ihracat pazarı Avrupa Birliği’nde yavaşlama beklentileri de ihracat üzerinden Türkiye’nin olumsuz etkilenme potansiyeli yaratıyor. Avrupa Komisyonu euro bölgesine dair 2019 yılı büyüme tahminini %1.9’dan %1.3’e indirdi. AB’ye yapılan ihracat toplam ihracatın %50’sini oluşturuyor.
Bu gelişme Türkiye’nin ihracat ithalat verilerine de yansırken, ekonomistler AB’deki yavaşlamanın 2019 büyümesini 0.5 puan aşağı çekebileceğini hesaplıyor. İmalat sanayi satın alma yöneticisi endeksi (PMI) nisanda 46.8’e gerileyerek sektördeki daralmanın 13’üncü ayına girdiğine işaret etti.
Daralmanın şiddeti ise 13 ayın ortalamasına kıyasla azaldı. Mevsim etkilerinden arındırılmış tüketici güven endeksi mayısta bir önceki aya göre %13 azalışla 55.3 değerini aldı ve küresel krizin etkilerinin hissedildiği Kasım 2008 seviyelerine geriledi.
Yüksek enflasyon ve cari açık gibi bozulan makro dengeler, şirketlerin artan döviz borcu, hükümetten ekonominin dengelenmesi için adım beklentileri, TCMB’nin para politikasına yönelik soru işaretleri gibi unsurların yanı sıra ABD ile bozulan ilişkiler kaynaklı siyasi riskler TL’nin geçen yıl sert değer kaybetmesine yol açmıştı.
Dolar/TL 13 Ağustos’ta illikit piyasada tarihi zirve olan 7.24 seviyesini test ederken, bu tarihte TL’nin dolar karşısında 2018 başına göre değer kaybı %47.5 olmuştu. TCMB’nin faiz artışlarının ardından TL, nispeten daha dengeli bir seyir izledi ancak ABD ile artan gerginlik TL’de son dönemde yeniden baskı yaratmaya başladı.