Dünya
23 yıl önce bir mülteci, 23 yıl sonra bir milletvekili


Babasıyla bir mülteci olarak indiği Washington DC Havalimanı’na 23 yıl sonra Temsilciler Meclisi’nin bir üyesi olarak indi.
Somali asıllı Ilhan Omar, ABD tarihinde Kongreye giren ilk başörtülü Müslüman siyasetçi ünvanını aldı.
OMAR, 4 YIL KENYA’DA MÜLTECİ KAMPLARINDA KALDI
Kongre’de yemin etmek için Washington’a giden Ilhan Omar, Twitter hesabından babası ile Washington DC Havalimanı’ndaki fotoğrafını paylaştı.
Omar fotoğrafın altına mazisine atıfta bulunarak şunları yazdı: “23 yıl önce babam ve ben, Kenya’daki mülteci kampından Washington DC’deki bu havalimanına inmiştik. Bugün ise ilk Somali-Amerikalı olarak Kongre’de yemin etme öncesinde aynı havaalanına indik.”
23 years ago, from a refugee camp in Kenya, my father and I arrived at an airport in Washington DC.
Today, we return to that same airport on the eve of my swearing in as the first Somali-American in Congress. #Hope #Ilhan ?? pic.twitter.com/jVeP3DOipN
— Ilhan Omar (@IlhanMN) January 2, 2019
Somali asıllı Müslüman siyasetçi Ilhan Omar, ABD’de 6 Kasım’da yapılan ara seçimlerde Minnesota eyaletinden Temsilciler Meclisi’ne girdi.
Omar, aynı zamanda Filistin asıllı Rashida Tlaib ile birlikte Amerikan Kongresi’ne seçilen ilk Müslüman kadın milletvekili ünvanını da aldı.
Kenya’da 4 yıl mülteci kamplarında yaşayan Omar, ABD’ye 12 yaşında gelmiş, ara seçimlerde Minnesota eyaletinden seçimlere girerek 6 Kasım’da Cumhuriyetçi rakibine karşı ezici bir üstünlük sağlamıştı.
ABD KONGRESİ’NDE YENİ DÖNEM BAŞLIYOR
ABD’de 6 Kasım ara seçimlerinde galip gelen milletvekilleri bugün Kongrede yemin edecek.
Tlaib ve Omar, 1734’te İngilizceye çevrilen ve ABD’nin kurucularından Thomas Jefferson’a ait Kuran-ı Kerim’e el basarak yemin edecek.
ABD’li siyasetçiler yemin töreni sonrasında Kongrenin 116. dönemindeki görevlerine resmen başlayacak.
Bunlar da ilgini çekebilir
-
Çin’in Uygur zulmü İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün raporuna da girdi
-
ABD S-400’ün iptali için bastırıyor
-
Can kaybı 500 bini geçti: Süper güç Kovid-19’la mücadelede neden başarısız oldu?
-
Kanada parlamentosu Çin’in Uygurlara yaptıklarını ‘soykırım’ olarak tanıdı
-
Göçmen politikasını öven Erdoğan İdlib saldırısı sonrasını çabuk unuttu
-
ABD Trakya sınırına asker yığıyor: ‘Defender Europe 2021’ için geri sayım başladı


Ermenistan ordusu Başbakan Nikol Paşinyan ve hükumetin istifasını istedi. Paşinyan ise Genelkurmay Başkanı Onik Gasparyan’ı görevden aldığını açıkladı. Paşinyan ayrıca bir darbe girişimi yaşandığını ilan ederek halktan destek istedi.
BOLD – Azerbaycan mağlubiyetinin ardından suların durulmadığı Ermenistan’da bu sefer darbe gerilimi yaşanıyor. Ermenistan ordusu, Başbakan Nikol Paşinyan ve hükumetinin istifasını istedi. Paşinyan ise istifa talebine, Genelkurmay Başkanı Onik Gasparyan’ı görevden aldığını ilan ederek karşılık verdi.
ORDU “İSTİFA” İSTEDİ
Azerbaycan mağlubiyetinin ardından zor günler geçiren Paşinyan hükumeti, bu sefer de muhtıra ile karşı karşıya kaldı. Ordu, Paşinyan’ın ve hükumetinin istifa etmesi için muhtıra verdiğini açıkladı.
ERMENİSTAN ORDUSU: HER ŞEYİN BİR SINIRI VAR
Genelkurmay Başkanı, yardımcıları ve çok sayıda üst düzey askeri komutan tarafından imzalanan açıklamada, “Başbakan ve hükumetin artık makul kararlar veremeyeceği” belirtildi. “Ermenistan Silahlı Kuvvetleri, görevdeki hükümetin silahlı kuvvetleri karalamayı amaçlayan saldırılarına uzun bir süre sabırla tahammül ediyordu, ancak her şeyin bir sınırı var” denilen açıklamada, hükümetin “etkisiz” yönetiminin ve “dış politikadaki ciddi hataların” ülkeyi yıkımın eşiğine getirdiği iddia edildi.
PAŞİNYAN’DAN KARŞI HAMLELER
Paşinyan ise “istifa et” çağrılarına olumsuz cevap verdi. Karşı hamlede gecikmeyen Ermenistan Başbakanı istifa çağrısını “darbe girişimi” olarak nitelendirerek, destekçilerini sokağa çağırdı.
Halk desteğini arkasına almak isteyen Paşinyan ayrıca Genelkurmay Başkanı Onik Gasparyan’ı görevden aldığını duyurdu.
Diğer yandan Dağlık Karabağ’daki yenilginin ardından sıkıntılı günler yaşayan Paşinyan, hafta içinde Genelkurmay Başkan Yardımcısını görevden almıştı. Son olarak ise yerel medyaya verdiği bir röportajda Rus İskender füzelerini çatışmalar sırasında Azerbaycan’a karşı kullandıklarını ilk kez açıkladı. Açıklamasında füzelerin ancak yüzde 10’unun patladığını geri kalan kısmının ise infilak etmediğini belirtti.
Paşinyan’a karşı muhtıranın, bu açıklamasının hemen ertesi günü yaşanması ise dikkat çekti.


Birleşmiş Milletler’e bağlı 2 kuruluş, hafta sonu Akdeniz’in orta kesiminde yaşanan göçmen faciasında en az 41 kişinin öldüğünü açıkladı.
BOLD – Birleşmiş Milletler (BM) Uluslararası Göç Örgütü (IOM) İtalya Şubesi ve BM Mülteciler Yüksek Komiserliğinden (UNHCR) yapılan ortak yazılı açıklamada, 20 Şubat’ta yaşanan bot kazasında lastik botta bulunan en az 41 kişinin boğularak can verdiği belirtildi. Olayda Vos Triton isimli gemi tarafından 77 kişi lastik bottan kurtarılmıştı.
İtalya’nın güneyindeki Porte Empedocle limanındaki UNHCR yetkililerinin kurtulanların ifadesinden elde ettiği bilgilere göre, 18 Şubat’ta Libya’dan ayrılan lastik botta, biri hamile 6 kadın ve 4 çocuk olmak üzere 120 kişi bulunuyordu.
Denize açıldıktan 15 saat sonra bot su almaya başladı ve acil yardım çağrısında bulunuldu.
Açıklamada, zor durumdaki bota, 3 saat sonra Vos Triton gemisinin zor bir operasyonla yardım ettiği, bu sırada çok sayıda kişinin öldüğü bilgisine yer verildi.
BM kurumlarının ortak açıklamasında, Libya üzerinden Orta Akdeniz’i geçmeye çalışan on binlerce göçmenin insan kaçakçıları ve milislerin “tarifsiz vahşetinin” kurbanı olduğu, 2021 yılının başından bu yana 160 düzensiz göçmenin denizde hayatını kaybettiği kaydedildi.
Açıklamada, 1 Ocak-21 Şubat 2021 tarihlerinde Akdeniz’i geçerek İtalya’ya ulaşanların sayısının 3 bin 800’den fazla olduğu, bunların 2 bin 257’sinin Libya’dan hareket ettiği belirtildi.
AKDENİZ GÖÇÜNÜN BİLANÇOSU
Akdeniz’de Avrupa’ya yönelik 3 temel göç rotası bulunuyor: Batı, Orta ve Doğu Akdeniz.
Bu rotalar içerisinde en ölümcül olan rota Libya’dan başlayıp deniz yoluyla Malta ve İtalya’ya ulaşan Orta Akdeniz göç rotası.
Afrika ve Asya’dan savaşlar, iç savaşlar, baskı ve ekonomik nedenlerle daha iyi bir hayat ümidiyle başlayan göç yolculuğunda binlerce umut yolcusu Akdeniz’de hayatını kaybetti.
Yıllara göre Akdeniz’de göçmen facialarında kaydedilen can kayıpları şöyle:
- 2014 – 3 bin 283
- 2015 – 4 bin 054
- 2016 – 5 bin 143
- 2017 – 3 bin 139
- 2018 – 2 bin 299
- 2019 – 1 885
- 2020 – 979
(Kaynak: statistica.com)
Çin’in Uygur zulmü İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün raporuna da girdi


İspanya, ülkeyi yaklaşık 40 yıl boyunca diktatörlükle yöneten Francisco Franco’nun son heykelini de kaldırdı. Heykel, İspanya’nın kuzeybatı Afrika’daki özerk şehri Melilla’da bulunuyordu.
BOLD – Bir süredir diktatörlük döneminin ülkedeki izlerini silmeye çalışan İspanya, Francisco Franco’nun son heykelini de kaldırdı. Kuzeybatı Afrika’daki özerk şehir Melilla’da bulunan heykel, Franco’nun 1978’deki ölümünden 3 yıl sonra yapıldı.
Euronews’in haberine göre heykel, herhangi bir taşkınlık yaşanmadan bir kepçe ve vinç ile yerinden sökülerek kamyona yüklendi. Heykel Franco’nun Kuzey Afrika’daki Berberi kabileleriyle İspanya arasında 1920’lerde yaşanan Rif Savaşı anısına yapılmıştı.
Finally: The last statue of dictator Francisco Franco in Spain is removed… (in Melilla) pic.twitter.com/uwWHRAQm9I
— Andrew Stroehlein (@astroehlein) February 23, 2021
Ülkedeki sosyalist partiler, sosyalist İspanyayı yaklaşık 40 yıl yöneten Franco’nun izlerini silmek için Mecliste 16 ay boyunca mesai harcamıştı. Bu kapsamda İspanya’da 2007 yılında çıkarılan Tarihi Bellek yasası ile Franco ve diktatörlüğe ait tüm izlerin silinmesi kararı alınmıştı. Yasa, Franco’ya ait ve kamuya açık devlet eliyle yaptırılan bütün heykellerin kaldırılmasını da içeriyor.
Yasa kapsamında başkent Madrid yakınlarındaki Şehitler Vadisi’nde bulunan Franco’nun anıt mezardaki naaşı ve kalıntıları 44 sene sonra aile mezarlığına taşınmıştı. Francisco Franco’nun döneminde büyük insan hakları ihlallerinin yaşandığı ve birçok insanın faili meçhul cinayetlerde hayatını kaybettiği biliniyor. Ayrıca tam rakam bilinmemekle birlikte 200 bin ila 400 bin insanın öldürüldüğü tahmin ediliyor.


Pandemi öncesi harcanmaya başlayan Merkez’in rezervleri salgınla birlikte sıfırlandı


Guardian Çakıcı’nın Erdoğan için önemini yazdı: Başka çaresi yok!


TL’nin çakılması için damadın adı yetti
Popular
-
BOLD ÖZEL2 gün önce
‘Hayalet komutan’ Heysem Topalca Susurlukvari kazaya kurban gitti
-
Dünya2 gün önce
Son 4 yılda 219 hamile ve bebekli anneye keyfi gözaltı ve tutuklama
-
Medya2 gün önce
‘Fetö uzmanı’ Aytunç Erkin Türkiye uzmanı bekar Nicholas Danforth’un eşini CIA ajanı yaptı
-
BOLD ÖZEL2 gün önce
Nusret Dede’ye ‘cezaevinde kalabilir’ raporu verdiler ama kalp ilacını vermiyorlar
-
Dünya2 gün önce
Dünya Kupası 6.500 göçmen işçinin cansız bedeni üzerinde oynanacak
-
Dünya2 gün önce
Uluslararası seyahatlerde ‘dijital seyahat kartı’ zorunluluğu
-
Dünya2 gün önce
Can kaybı 500 bini geçti: Süper güç Kovid-19’la mücadelede neden başarısız oldu?
-
Gündem2 gün önce
Aşıda belgeli vurgun ! Bedavaya getirdikleri aşıyı devlete milyonlarca dolara sattılar