Gündem
ABD Savcılığı: Gülen’e komplo kurdular


ABD Savcılığı Flynn’in geçmişte birlikte iş yaptığı Bijan Rafiekian ve Ekim Alptekin hakkındaki iddianamede “Gülen’e komplo kurmak” ve “itibarsızlaştırmaya çalışmak” suçlamalarını yöneltti.
ABD Başkanı Donald Trump’ın eski ulusal güvenlik danışmanı Michael Flynn’in yargılandığı davada, Flynn’in geçmişte birlikte iş yaptığı Bijan Rafiekian ve Ekim Alptekin, Türkiye hükümeti adına Fethullah Gülen’in iadesi için “komplo kurmak” ve “yabancı bir devlet adına kayıtdışı temsilci olarak hareket etmek” ile suçlandı.
İş adamı Ekim Alptekin’e yönelik bir diğer suçlama ise Amerikan Federal Soruşturma Bürosu’na (FBI) “yalan beyanda bulunmak”.
İDDİANAME PAZARTESİ GÜNÜ ÇIKTI
Virginia’daki federal mahkemede görülen davada, Bijan Rafiekian ve Ekim Alptekin hakkındaki iddianeme Pazartesi günü açıklandı.
66 yaşındaki Bijan Rafiekian yargıç karşısına çıktı. Savcılar, bu aşamada Rafiekian’ın tutuklu yargılanmasına gerek olmadığı yönünde görüş bildirdi. Rafiekian, Salı günü yeniden mahkeme önüne çıkacak.
İddianamede; Michael Flynn, Bijan Rafiekian ve Ekim Alptekin’in birlikte bir danışmanlık şirketini yönettikleri, Fethullah Gülen’i itibarsızlaştırarak onun Türkiye’ye iadesini sağlamak istedikleri ve Türkiye’nin bu lobicilik faaliyetlerindeki rolünü gizledikleri belirtiliyor. Ayrıca, Alptekin’in, Rafiekian ve Flynn’e şunları yazdıkları belirtiliyor:
“Bugün Ankara’da bazı görüşmeler yaptım. Sözleşmemizin gizliliği, bütçesi ve kapsamının tartışılması konusunda bana yeşil ışık yakıldı.”
Hazırlanan iddianamedeki suçlamaları temelini, Alptekin’in Flynn’in danışmanlık şirketini Türkiye devleti adına lobicilik faaliyetlerinde bulunması için tuttuğu ve yapılan faaliyetlerin tamamının finansmanı ile kontrolünün Türk hükümetinden geldiği iddiası oluşturuyor.
İddianamede buna kanıt olarak, “Şahıs A” olarak bahsi geçen Flynn, Rafiekian ve Alptekin’in 19 Eylül 2016’da New York’ta Türk hükümetinden iki bakanla yaptığı görüşme gösteriliyor.
Ayrıca, ABD’de başkanlık seçimlerinin yapıldığı gün The Hill web sitesinde Flynn imzasıyla yayınlanan makale hakkında da sanıkların yalan beyanda bulundukları öne sürülüyor. Flynn, yazdığı makalede Gülen’in iade edilmesi gerektiğini savunmuştu.
İddianamede, bu makalenin taslak halinin Alptekin ile paylaşıldığı ve onun talimatlarıyla üzerinde değişiklikler yapıldığı belirtiliyor ve bu iddialara dayanak olarak bazı e-posta yazışmalarından alıntı yapılıyor.
FLYNN VE TÜRKİYE İLİŞKİLERİ
Flynn’in adını taşıyan danışmanlık şirketi Flynn Intel Group ile Türk iş adamı Ekim Alptekin’in sahibi olduğu Hollanda merkezli Inovo BV, Ağustos 2016’da çeşitli lobi faaliyetlerinde bulunmak üzere Ağustos 2016’da 3 aylık bir sözleşme imzalamıştı.
Kontratta, Flynn Intel Group’un Türkiye’nin ABD’li yatırımcılar gözündeki imajını düzeltmek için çalışmalar yapması ve Fethullah Gülen’in faaliyetlerine yönelik araştırmalara imza atması öngörülüyordu.
Sözleşmenin süresi, ABD’deki son başkanlık seçimlerinden 8 gün sonra, yani 16 Kasım 2016’da sona ermişti.
Flynn Intel Group’un ABD Adalet Bakanlığı’na sunduğu belgeye göre, Inovo BV 3 defada toplam 530 bin dolarlık bir ödeme yaptı.
WASHİNGTON POST: EKİM ALPTEKİN TÜRKİYE’DE
Amerikan Washington Post gazetesi 41 yaşındaki Ekim Alptekin’in halen Türkiye’de olduğunu yazdı.
Wall Street Journal (WSJ) gazetesine konuşan Alptekin’in sözcüsü ise iş adamının daha önce düzenli olarak Türk hükümeti için çalışmadığını söylediğini hatırlattı.
Alptekin’in sözcüsü, davada adı geçen diğer kişilerin “hikayelerini değiştirdiklerini” söyledi.
FLYNN İTİRAFÇI OLDU
Michael Flynn ise Rusya’nın ABD’de 2016’daki başkanlık seçimlerini etkileyip etkilemediği kapsamında açılan davada, daha önce savcılarla işbirliğine giderek itirafçı olmuştu.
FBI ajanlarına yalan söylediği tespit edilen Flynn’in cezası Salı günü açıklanacak. Savcılar, Flynn hakkında hapis cezası istememişti.
Flynn, Trump’ın kazandığı seçimin ardından geçiş döneminde Rusya’nın Washington Büyükelçisi Sergey Kislyak ile yaptırımlar konusunu ele aldığı bir görüşme yaptığının, bu görüşmeyle ilgili olarak Başkan Yardımcısı Mike Pence’e hatalı bilgi verdiğinin ve FBI’a yalan beyanda bulunduğunun ortaya çıkmasının ardından, göreve başladıktan 24 gün sonra istifa etmişti.
Eski ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı, savcılarla anlaşma kapsamında verdiği ifadede, Başkan Trump adına seçim kampanyalarının devam ettiği bir dönemde, Türkiye hükümeti ile doğrudan ilişki kurduğunu ve hükümetin talimat ile yönlendirmeleri doğrultusunda danışmanlık çalışmaları yürüttüğünü doğrulamıştı.
ABD yasaları gereğince, bir ABD vatandaşının, yabancı bir devletin çıkarlarını temsil etmeye başladığı zaman Adalet Bakanlığı’na bildirimde bulunarak, kendisini “yabancı ülke temsilcisi” olarak kaydettirmesi gerekiyor.
Flynn ve avukatları daha önce ise kendileri tutanın doğrudan Türkiye Cumhuriyeti devleti olmaması, bir Türk iş adamının sahibi olduğu Hollanda merkezli bir şirket olmasından dolayı ilk etapta bu bildirimi yapmalarına gerek olmadığını düşündüklerini söylemişlerdi.
CNBC’DE KONUYLA İLGİLİ YAYINLANAN HABERİN TAM ÇEVİRİSİ İÇİN TIKLAYIN…
Bunlar da ilgini çekebilir
-
15 Temmuz’un diğer yüzünü anlatan ‘Kader’ ödüle doymuyor
-
10 şehirde yeni cadı avı operasyonu: 25 gözaltı kararı
-
Enes Kanter tek siz hepiniz!
-
Pakistan BM kurallarını ihlal etti, uluslararası koruma altındaki gizli bilgileri Türkiye’ye verdi
-
Ne Cemaat ne de 28 Şubatçılar…
-
Gazeteciler Müyesser Yıldız ve İsmail Dükel’e 31 yıl 6’şar ay hapis talebi


Hükumetin getirdiği kısıtlamalara uymak zorunda kalan esnaf batıyor… AKP’lilerin katıldığı lebalep kongre ve cenazelere kayıtsız kalan polis, sokaktaki vatandaşın en ufak hatasını affetmiyor. İstanbul’da maskesi çenesinin altında diye kimliği istenen bir kadının cezaya direnişi polisleri alarma geçirdi. Pandemi kısıtlamalarına harfiyen uyduğunu söyleyen Trabzonlu bir esnaf ise, ” Namuslu bir şekilde battık” pankartıyla dükkanını satışa çıkardı.
BOLD – AKP’nin Rize İl Kongresine katılan AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, salonun dolu olmasına değinerek, “Salgının olduğu dönemde kongre yapıyoruz salonlar lebalep dolu” dedi.
Daha sonra Emin Saraç’ın cenaze töreninde de benzer görüntüler ortaya çıktı. 5 bin kişinin katıldığı cenaze namazına sosyal mesafeyi dilinden düşürmeyen Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın da katıldığı ortaya çıktı.
Tüm Türkiye hastalıktan kurtulmak için kısıtlamalara harfiyen uymaya çalışırken, AKP’lilerin ülkeyi sarsan görüntülerine rağmen kimseye ceza kesilmedi.
NAMUSLU BATTIK
Vatandaşlar ve esnaf ise batma riskine rağmen devletin koyduğu kurallara uymaya gayret gösteriyor. Trabzon’da “Namuslu bir şekilde battık” yazılı pankart asarak dükkanını satışa çıkaran İbrahim Odabaş adlı esnaf Anka’ya verdiği röportajda: “Namuslu bir şekilde battık derken devletimizin koyduğu kurallara uyduk, hiçbir şekilde açmadık, bir şey yapmadık. Ama yapmadığımız halde onlar söylenenin tam tersini yaptı. Kongreler yaptı, kayak merkezini açtı. Hiç alakası olmayan insanlar güzel yaşarken benim çalışan işçilerime bile maaş hacizleri geliyor şu anda” diye konuştu.
"Namuslu bir şekilde battık "
📍Yer : Trabzon pic.twitter.com/5n1acgxipP— Banu ÖZDEMİR (@BanuOzdemirChp) February 28, 2021
POLİS VATANDAŞIN YAKASINI BIRAKMIYOR
Sosyal medyada viral olan bir görüntüde ise İstanbul’da bir polis memuru maskesi çenesinin altında olduğu gerekçesiyle bir kadına ceza yazmak istiyor. Polise direnen kadın kimliğini vermek istemedi. Maskesini bir süreliğine nefes almak için indirdiğini söyleyen kadın polisten kurtulmak için her yolu denedi.
ÇEVREDEKİLERDEN TEPKİ
Çevredeki polisleri alarma geçiren olay, gözaltına alınma tehdidiyle karşı karşıya kalan kadının cezaya razı olmasıyla sona erdi. Çevredekiler de polislerin tutumunu eleştirerek kadının fazla üzerine gidildiğini söyledi.
YARGITAY: POLİS CEZA KESEMEZ
Öte yandan Yargıtay 19. Ceza Dairesi, geçen Aralık ayında polisin maske takmayanlar hakkında idari para cezası kesemeyeceğini ancak tutanakla valiliğe bildirebileceğine karar verdi. Yargıtay, polisin maske yasağı konulan yerlerde ana arterlere radar gibi vatandaşı ‘Maske tak, ceza kesilir’ diye uyaran levha ve afişler asılması gerektiğini belirtti.
Ya bu nedir Allah aşkına? Siz iyice sapıttınız. pic.twitter.com/kprsqPKAlQ
— Talha ACARLIOĞLU (@TalhaACARLIOGLU) February 27, 2021
Vatandaşa maske taktırmak suç…
Bu suçu geçtik, akepe kongrelerini, cenazeleri görmeyen polis asla vatandaşa zorbalık yapamaz. pic.twitter.com/yLvXSItmud— 🅷🅰🅺🅰🅽 🆃🆄🆁🅴 Dağkaan 🇹🇷 🇹🇷 🇹🇷 (@HAKANTURE_) February 27, 2021
Bana bu saçmalığı ifade edebilecek bilim kurulu üyesi varmı.? pic.twitter.com/7Kno1b4g8a
— 🅷🅰🅺🅰🅽 🆃🆄🆁🅴 Dağkaan 🇹🇷 🇹🇷 🇹🇷 (@HAKANTURE_) February 27, 2021


Uşak Emniyeti’nde çıplak arama dayatmasına maruz kalan kız öğrencilerinden 1 kişi, Uşak Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Belgeyi Gergerlioğlu paylaştı.
BOLD – HDP Milletvekili ve insan hakları savunucusu Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun TBMM’de gündeme getirdiği ve aylardır Türkiye’nin gündeminden düşmeyen Uşak Emniyeti’ndeki çıplak aramayla ilgili yapılan suç duyurusunun belgesi ortaya çıktı. Gergerlioğlu’nun Twitter hesabından yayınladığı Uşak Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan suç duyurusunda Uşak Kaçakçılık Şube Müdürlüğü’nde çıplak aramadan geçen bir kız öğrenci yaşadıklarını anlattı.
Öğrenci ifadesinde 31 Ağustos 2020’de önce İzmir Bozyaka’daki Çevik Kuvvet Polis Merkezi’ne, daha sonra Uşak KOM’a götürüldüğünü ve burada çıplak arandığı söyledi. “İzmir’de altımı çıkarttırmamışlardı” diye Uşak’taki kadın polislere itiraz eden öğrenci, “Çıkaracaksın” diye kendisine bağırıldığını, korkudan mecburen çamaşırlarını çıkarmak zorunda kaldığını belirtti. Öğrenci ayrıca özel gününde olduğunu belirtmesine rağmen çantasında bulunan pedin saatlerce kendisine verilmediğini, sonra bir erkek polis tarafından verildiğini aktardı.
Öğrenci, sorgu sırasında ise kendisine psikolojik işkence ve baskı yapıldığını, “İsim vermezsen hem sana hem ailene zarar veririz, savcıya da uslu durmadığını söyleriz” diye tehdit edildiğini de sözlerine ekledi.
“GERÇEĞİ ÖRTMEK NAFİLE ÇABA”
Suç duyurusunun belgesini paylaşan Gergerlioğlu, “Ve işte belgesi! Uşak’taki öğrencilerin suç duyurusu! “İnanamıyorum” dedi, “Onurlu kadın 1 yıl beklemezdi” dedi! Ama kral çıplak. Bana ne kadar iftira edilse de var! Gerçeği örtmek nafile çaba. Çıplak arama var. Söylediğimizden daha fazlasını yaşamış öğrenci!” ifadelerini kullandı.
…Ve işte belgesi!!!
Uşak'taki öğrencilerin suç duyurusu!
"İnanamıyorum" dedi, "onurlu kadın 1 yıl beklemezdi" dedi!
Ama kral çıplak, bana ne kadar iftira edilse de var!
Gerçeği örtmek nafile çaba
Çıplak arama var
Söylediğimizden daha fazlasını yaşamış öğrenci!!! pic.twitter.com/FqlAutURoQ
— Ömer Faruk Gergerlioğlu (@gergerliogluof) February 27, 2021
NE OLMUŞTU?
Cemaat soruşturmaları kapsamında 23’ü kız öğrenci olmak üzere toplam 27 kişi 31 Ağustos 2020’de gözaltına alındı. Yer olmadığı için Uşak KOM ve Asayiş Şube’de 5 gün kalan çoğu başörtülü öğrenciler burada çıplak arama dayatmasına maruz kaldı. Öğrenciler, 4 Eylül’de Uşak Adliyesinde mahkemeye çıkarıldı. Öğlen 13.30’da başlayan mahkeme 18.00’de bitti ve 22 öğrenci yurt dışı çıkış yasağıyla serbest bırakıldı. 1’i öğrenci olmak üzere 5 kişi ise tutuklandı. Öğrenciler 5 gün boyunca avukatlarıyla sadece resmi ifadeleri alınırken görüşebildi. Onun dışında özel görüşmek isteyenlerin talepleri reddedildi. Ayrıca öğrencilerle “özel mülakat” adı altında resmi olmayan, psikolojik baskının çok fazla boyutta olduğu görüşmeler yapıldı. Bir öğrenci bu sorgu sırasında 3 kez bayıldı, dışarı çıkarılıp hava aldırıldıktan sonra sorgusuna devam edildi.
Bold Medya’nın ortaya çıkardığı olayı, Ömer Faruk Gergerlioğlu sürekli gündeme getirdi. AKP Denizli Milletvekili Cahit Özkan çıplak aramanın belgesini istedi. AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin ise Gergerlioğlu’nu Meclis’e terörize etmekle suçladı ve Türkiye’de çıplak aramanın olmadığını, özellikle mütedeyyin kadınlara yapılmasına asla müsaade etmeyeceklerini söyledi.
Bunun üzerine sadece Uşak’ta değil, Türkiye’nin her yerindeki gözaltı merkezleri ve cezaevi girişlerinde çıplak aramaya maruz kalan her kesimden kadın yaşadıklarını video çekerek sosyal medyadan yayınladı. Daha sonraki açıklamalarında çıplak aramanın 60 yıldır yapıldığını kabul etmek zorunda kalan ve “Onurlu, ahlaklı kadın 1 yıl beklemez hemen konuşur” diyen Özlem Zengin’e tepkiler devam ediyor.
Kız öğrencilere işkence: Külotunu indirip otur-kalk yaptırdılar!


İki kız çocuğunu taciz ettiği için 16 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırılan, daha sonra fetö söylemini kullanarak tahliye edilen Yaşar Özdemir davasını gazeteci Cevheri Güven yorumluyor.
BOLD – Yaşar Özdemir (72) iki kız çocuğuna cinsel istismar suçlamasıyla tutuklandı ve 16 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. Ancak kısa süre sonra özgür kaldı ve hakkındaki suçlamalar düşürüldü. Özdemir’i bu ağır suçtan kurtaran üç faktör, günümüz Türkiyesi’nin özeti gibi. Özdemir önce avukatını kovup AKP’li bir avukatla anlaştı, ardından taciz ettiği kız çocuklarının ailesini Gülenist olmakla suçladı. Son olarak asker oğlu Suriye’de YPG’ye karşı savaşırken “şehit” olunca, günümüz Türkiye’sinde Özdemir’i hapisten çıkarmak hiç de zor olmadı. Özdemir şimdi özgür, iki kız çocuğu ise travma tedavisi görüyor.
İki çocuğu tacizden 16 yıl alan Yaşar Özdemir’e ‘fetö’ ve ‘şehit’ söylemiyle tahliye


‘Burası Afrika mı’ diyenler çok şaşıracak: Demokraside 20 Afrika ülkesinin gerisindeyiz



Lebalep kongreleri görmeyen devlet vatandaşa da esnafa da acımıyor



AKP 28 Şubat’ın mağduru mu, mahsulü mü?
Popular
-
Gündem1 gün önce
Özlem Zengin’e hakaret yetmedi yalana sarıldı: Kadınlar Pembe Oda’yı kullanarak hamile kalıyor
-
Dünya1 gün önce
15 Temmuz’un diğer yüzünü anlatan ‘Kader’ ödüle doymuyor
-
Medya2 gün önce
MİT’in anlatıldığı dizinin fragmanında siyah Trasporter ile insan kaçırma sahnesi kullanıldı
-
Gündem1 gün önce
Kılıçdaroğlu’dan hibe aşı tartışmasına 17-25 Aralık göndermesi: Bu sefer akıllanmışlar
-
Politika1 gün önce
MHP’den Perinçek’e: Çay içmemiz bile mümkün değil
-
Gündem2 gün önce
Yoksulluk intiharları 2 yılda yüzde 38 arttı
-
Gündem2 gün önce
Karadeniz doğalgazıyla indirim başka bahara kaldı
-
Ekonomi2 gün önce
Dolar tezleri tutmayan Yiğit Bulut’tan yeni öngörü: En güvenli yatırım aracı TL